15 Ekim 2010 Cuma

Annemler

Bayram sabahları bizim nesil için çok önemlidir. Çocuklarımıza o duyguyu verememiş  olacağız ki, bize katılmak istemiyorlar. Biz de, bizim neslin bir ailesi olarak, "tabii yavrum sen bilirsin, sen nasıl  istersen" deyip konuyu uzatmamayı ve onları kırmama yolunu tercih eder olduk. Konunun üzerine gidersek çocuklarımızı kaybederiz korkusu var. Biz çocukken tam tersi, anne babalarımız birşey söylediğin de bizler evlatlar olarak dediklerini yerine getirmezsek anne babalarımızı kırarız kaybederiz korkusunu  yaşardık. Anne babalarımızı kırmamak için, olaylar karşısında çok büyükmüşüz gibi sabirlı olmayı bilirdik. Anne babalarımız, bizim çocuklarımıza gösterdiğimiz tevazuyu asla bizlere göstermediler. Onlara kızmıyorum ama bizim nesil bunu haketmiyordu. Büyüklerine saygılı, sorumluluğunu bilen, ekmeğini  taşdan çıkartan bir nesildik. O yıllarda üniversite okuyan gençlerin büyük bir kısmı hem çalışdı, hemde üniversiteye devam etmişdi. Ailelerimize yük olmadığımız gibi, onlara destek oluyorduk. Şimdi çocuklar doymayan bir canavar oldular sanki. Eğer çocuk okulunda devamsızlık yapmıyor, üniversiteyi de bitirdiyse bir de master ve doktora yaptıysa, bayram kutlamasa da, anne babayı aramasa da olur. "Onlar nasıl mutlu oluyorsa biz karışmıyoruz" kaçışı yaşanır oldu. Nesil olarak çektiğimiz sıkıntıları çocuklarımız çekmesin onlar rahat etsin derken ne yapacağını bilemeyen nesil yetiştirdik. Belki onlar da anne baba olunca olaylara farklı bakarlar. Hiç umudum yok ama  hayırlısı. Nesil farklılığı olduğu için, tabi ki hayata bakışımız farklı olacak.  Hayata farklı bakmak başka gelenek göreneklerine bağlı kalmak başka birşey. Facebook da bir yazı okudum. Yazı eşini kaybetmiş bir  teyzenin konuşmalarını dile getiriyordu. teyze eşiyle dertleşiyordu. Gelinin onunla ilgilenmediğinden, yemek yemesinden rahatsız olduğundan, misafir geldiğinde misafirin yanına çıkartmadıklarından ve kendisini huzurevine yatıracaklarını duyduğundaki üzüntüsünden söz ediyor, eşine anlatıyordu. Bu arada huzurevine gitmek istemediğini
o evde eşine ait anılardan kopacağı için istemediğini söylüyordu. Biz böyle bir durum karşısında, "Huzurevleri çok güzel, çok modern her imkanı var. Biz babanla huzurevinde kalmak istiyoruz" deyip yine onların üzerinden sorumluluğu alırız, yine onların yapmaları gerekeni yapmamalarına imkan tanımış oluruz. Ve bunu yapan bizler eğitimli insanlarız. Çoğumuz üniversite mezunu, büyük bir bölümü öğretmen bu işin eğitimini almış kişiler. Ne yazık ki hala hata yapıyoruz. Yaptığımız hatalarla çocuklarımıza çok büyük zararlar veriyoruz. Bayram sabahı derken nerelere gittim. "Yine de çok şükür bizim çocuklarımız çok iyiler. İkiside üniversite bitirdiler." Haksızlık etmiyeyim çocuklara. Ama daha gelir getirmeye başlayamadılar maalesef. Aman onlar iyi olsunlar da biz DESTEK OLURUZ. Nice sağlıklı bayramlara. Bu arada Ramazanda kayınvalide ve kayınpeder bizmle birliktelerdi. Çok rahat ettiklerini dile getirdiler. Çok güzel bir ramazan geçirdiklerini söylediler defalarca. Bayram sabahı onların ellerini öptük benim annemlere bayramlaşmaya gittik çocuklarla beraber...